Bizimle çalıştınız ve istediğiniz skoru alamadınız, o zaman ödemiş olduğunuz tüm ücreti size kesintisiz olarak iade ediyoruz. Üstelik bunu resmi garanti belgesi ile yapıyoruz.
TıpDil Sınavında Çıkmış Phrasal Verbs (Deyimsel fiiller) Kelime Listesi
- Account for: Sorumlu olmak, açıklamak
- Apply to: İlgisi olmak, ilgili olmak
- Ask for: İstemek
- Ask for: İstemek, talep etmek
- Back up: Desteklemek, arka çıkmak, yedeklemek
- Base on: Dayandırmak, dayamak
- Be taken aback: Şok olmak
- Bear out: Desteklemek, doğrulamak
- Bear up: Sabırlı olmak, tahammül etmek
- Beat up: Fena halde dövmek
- Beg off: Geri çevirmek
- Blow out: Üfleyerek söndürmek
- Blow up: Patlamak, havaya uçurmak
- Bone up on: Çok çalışmak, ineklemek
- Break down: Bozulmak
- Break in: Zorla girmek
- Break into: Dalmak, zorla girmek
- Break into: Zorla içeri girmek, soymak
- Break off: Birdenbire kesilmek, durmak, kesmek, kırmak
- Break out of: Firar etmek
- Break up: Ayrılmak, boşanmak
- Break up: Ayrılmak, boşanmak
- Bring about: Neden olmak, yol açmak
- Bring back: Geri getirmek, hatırlatmak
- Bring in: Sunmak, getirmek
- Bring off: Kurtarmak, başarmak
- Bring out: Yayımlamak, çıkarmak
- Bring round: Ayıltmak
- Bring up: Yetiştirmek, büyütmek
- Brush up on: Çalışmak, ilerletmek
- Build up: Kurmak, kuvvetlendirmek, artırmak
- Buy off: Rüşvet vererek satın almak
- Call at: Uğramak, ziyaret etmek
- Call for: Gerektirmek, istemek, çağırmak
- Call off: İptal etmek, feshetmek, durdurmak
- Call on: Ziyaret etmek, uğramak
- Call up: Telefon etmek, askere çağırmak
- Carry away: Coşturmak, heyecanlandırmak
- Carry off: Kazanmak, hakkından gelmek
- Carry on: Devam etmek
- Carry out: Uygulamak, yerine getirmek
- Carry out: Uygulamak, yerine getirmek
- Carry through: Gerçekleştirmek, yerine getirmek
- Catch up: Aynı seviyeye ulaşmak, yetişmek
- Catch up with: Aynı seviyeye ulaşmak, yetişmek
- Check in: Girmek, kaydetmek
- Check in: Girmek, kaydetmek
- Check off: Kontrol işareti koymak
- Check out: Çıkış yapmak, ayrılmak
- Cheer up: Neşelenmek, neşelendirmek
- Chew out: Fırça atmak, Azarlamak
- Chicken out: Çekinmek, kaçınmak
- Chip in: Katkıda bulunmak, birlikte ödemek
- Clam up: Susmak, konuşmayı bırakmak
- Clear away: Kaldırmak, toplamak
- Clear off: Gözden kaybolmak, toz olmak
- Clear up: Gerekli açıklamalar yapmak, anlatmak, gidermek
- Close down: Sonlandırmak, kapatmak
- Close in: Yaklaşmak
- Come about: Meydana gelmek, doğmak, çıkmak
- Come across: Karşılaşmak, rastlamak
- Come apart: Dağılmak, parçalanmak
- Come around: Kendine gelmek, şuurun yerine gelmesi
- Come back: Geri dönmek
- Come down to: Şeklinde sonuçlanmak
- Come down with: Rahatsızlanmak, hastalanmak
- Come in: Moda olmak
- Come in for: Uğramak, eleştiri almak
- Come into: Mirasa konuvermek
- Come off: Planlandığı gibi meydana gelmek
- Come out: Sonuçlanmak, ortaya çıkmak
- Come over: Başına gelmek, olmak
- Come to: Kenidne gelmek, ayılmak
- Come up: Görüşmek, tartışmak
- Come up against: Yüzleşmek, yüz yüze gelmek
- Come up to: Ulaşmak, gelmek, denk olmak
- Come up with: Ortaya bir düşünce atmak, üretmek
- Connect with: Bağlamak, bitiştirmek
- Cope with: Başa çıkmak, üstesinden gelmek
- Count on: Güvenmek
- Crack down on: Çökertmek, sıkı tedbirler almak
- Crop up: Ortaya çıkmak, boy göstermek
- Cross off: Listeden çıkartmak, silmek
- Cross out: Üstünü çizmek, silmek
- Cut down: Azaltmak
- Cut down on: Kısmak, azaltmak
- Cut off: Ayırmak, koparmak
- Cut out: Kesmek, bırakmak
- Deal with: İle ilgilenmek, icabına bakmak
- Die out: Nesli tükenmek, tükenmek
- Dispose of: Elden çıkarmak, den kurtulmak
- Do away with: Kaldırmak, ortadan kaldırmak
- Do in: Yormak, yok etmek, mahvetmek
- Do over: Sil baştan yapmak
- Do up: Güzelleştirmek, tamir etmek
- Do with: İstemek, ihtiyaç duymak
- Do without: Vazgeçmek, olmadan yapmak
- Drag on: Bitmek bilmemek, uzadıkça uzamak
- Draw out: Para çekmek
- Draw up: Düzenlemek, yazmak
- Drop by: Şöyle bir uğramak
- Drop in: Habersiz ziyaret etmek
- Drop out: Ayrılmak, çıkmak
- Drop out of: Okuldan ayrılmak
- Eat out: Dışarıda yemek yemek
- Egg on: Teşvik etmek, tahrik etmek
- Embark on: Girişmek, kalkışmak
- End up: Bitmek, sonuçlanmak, kalmak
- Face up to: Cesaretle karşılamak, kabul etmek
- Fall about: Çok fazla gülmek
- Fall apart: Dağılmak, parçalanmak
- Fall back: Geri çekilmek, gerilemek
- Fall back on: Müracaat etmek, başvurmak
- Fall for: Abayı yakmak, bayılmak
- Fall off: Düşmek, azalmak, damlamak
- Fall out: Kavga etmek, bozuşmak
- Fall short: Erişememek, kısa kalmak
- Fall through: Başarısız olmak, başarı kazanamamak
- Fed up: Den usanmak , bıkmak
- Fed up with: Usanmak, bıkmak, gına gelmek
- Feel for: Acımak
- Feel up to: Yapabilir durumda olmak
- Fight off: Defetmek, yenmek
- Figure out: Anlamak, çözmek, halletmek
- Fill in: Doldurmak
- Fill in: Form doldurmak, doldurmak
- Fill in for: Yerine geçirmek, yerine kullanmak
- Fill in on: Haber vermek, haberdar etmek
- Fill out: Form doldurmak
- Find out: Bulmak, anlamak
- Follow through: Gerçekleştirmek, yerine getirmek
- Follow up: Araştırmak, peşini bırakmamak
- Get about: Gezmek, seyahat etmek
- Get across: Anlaşılmak, açıklamak
- Get along with: İyi anlaşmak, iyi geçinmek, anlaşmak
- Get around: Tuzağa düşürmek, bir noktaya varmak
- Get at: İma etmek, demek istemek
- Get away: Kaçmak
- Get away with: Kaçmak, kurtulmak, sıvışmak
- Get back: Kaybettiğin bir şeye kavuşmak, geri dönmek
- Get by: Geçinmek, hayatta kalmak
- Get down: Neşesini şevkini kırmak, yormak
- Get down to: Bir işe girişmek, başlamak
- Get in: İçeri girmek, içeriye girmek
- Get in: İçeri girmek, içeriye girmek
- Get into: Binmek, girmek
- Get off: İnmek, ayrılmak, çıkmak
- Get on: Binmek
- Get on: Araca binmek
- Get on with: İyi anlaşmak, iyi geçinmek
- Get out of: Kaçınmak
- Get out of hand: Yoldan çıkmak, bozulmak
- Get over: İyileşmek, aşmak
- Get over: Atlatmak, üstesinden gelmek, başa çıkmak
- Get rid of: Başından savmak, kurtulmak
- Get through: Bitirmek, geçirmek, başarmak
- Get to: Varmak, başlamak
- Get up: Yataktan kalkmak
- Give in: Teslim etmek, pes etmek, kabullenmek
- Give off: Koku buhar çıkarmak, yaymak
- Give out: Bitirmek, başarısız olmak, tükenmek
- Give over: Vazgeçmek, çekilmek
- Give rise to: Neden olmak, yol açmak
- Give up: Bırakmak, vazgeçmek
- Give up: Bırakmak
- Go along with: Desteklemek, aynı görüşte olmak
- Go around: Dolaşmak, gezinmek
- Go away: Defolup gitmek, gitmek
- Go back: Dönmek, geri gitmek
- Go back on: Sözünde durmamak
- Go bust: İflas etmek
- Go by: Göre hareket etmek
- Go down: Batmak, kötüleşmek
- Go for: Çabalamak, gayret etmek, bulmak
- Go in: Girmek, uymak
- Go in for: Katılmak, yer almak, sınava girmek
- Go into: Açıklamak
- Go off: Ayrılmak
- Go on: Devam etmek
- Go on: İlerlemek, devam etmek
- Go out: Modası geçmek
- Go out: Dışarı çıkmak
- Go over: Gözden geçirmek, ayrıntılar üzerinde durmak
- Go round: Yeterince olmak, herkese yetmek
- Go through: Acı çekmek, katlanmak, geçmek
- Go through: Katlanmak, çekmek
- Go through with: Yürütmek, tamamlamak
- Go up: Yükselmek, patlamak
- Go with: Uygun olmak, yakışmak
- Grow up: Yetişkin olmak, büyümek
- Grow up: Yetişkin olmak, büyümek
- Hand in: Vermek, teslim etmek
- Hang onto: Sıkıca tutmak
- Hang over: Sıkıntı vermek, rahatsız etmek
- Hang up: Telefonu kapatmak
- Have to do with: İle alakası olmak, ilgisi olmak
- Hit upon: İsabet etmek
- Hold in: Tutmak, zapt etmek, sınırlamak
- Hold on: Beklemek, tutmak
- Hold out: Ümit vermek, vaat etmek
- Hold up: Geciktirmek, durdurmak
- Hurry up: Acele etmek
- Iron out: Uzlaşmak, sorunu halletmek
- Jack in: Bırakmak, terk etmek
- Join in: Katılmak
- Keep away: Uzak durmak, yaklaşmamak
- Keep down: Tutmak, engellemek, zapt etmek
- Keep in with: İyi geçinmek, anlaşmak
- Keep off: Uzak tutmak, yaklaştırmamak
- Keep off: Uzak tutmak, yaklaştırmamak
- Keep on: Devam etmek, sürdürmek
- Keep out: Uzak durmak, yaklaşmamak
- Keep pace with: Ayak uydurmak
- Keep up: Devam ettirmek, sürdürmek
- Keep up with: Ayak uydurmak, yetişmek, aşık atmak
- Kick out: Kovmak
- Lay down: Kural koymak
- Lay out: Düzenlemek, hazırlamak
- Lead to: Sonuçlanmak
- Lead to: Sonuçlanmak
- Leave out: Karıştırmamak, dışında tutmak
- Let down: Yüzüstü bırakmak, hayal kırıklığına uğratmak
- Let down: Yüzüstü bırakmak
- Let go: Bırakmak, serbest bırakmak
- Let off: Ateşlemek, patlatmak
- Let on: Açığa vurmak, belli etmek
- Let out: Serbest bırakmak
- Live up to: Uzlaşmak, uyuşmak
- Lock up: Kilitlemek, hapsetmek
- Look after: Göz kulak olmak, bakmak
- Look after: Göz kulak olmak, bakmak
- Look back: Geçmişe bakmak, geriye bakmak
- Look back on: Geçmişe bakmak, geriye bakmak
- Look down: Küçük görmek, değeri düşmek
- Look down on: Küçük görmek, aşağılamak
- Look for: Aramak
- Look for: Aramak
- Look forward to: Dört gözle beklemek
- Look forward to: Dört gözle beklemek, sabırsızlanmak
- Look into: İçeri bakmak, incelemek, yoklamak
- Look on: Seyirci olmak
- Look out: Dikkat etmek, bakmak
- Look out for: Dikkat etmek, bakmak
- Look over: Gözden geçirmek, incelemek
- Look round: Aramak, bakınmak
- Look through: İncelemek, -den bakmak
- Look up: Sözlükte aramak, bakınmak,arayıp bulmak
- Look up to: Saygı duymak, saygı göstermek
- Make do: İdare etmek, yetinmek
- Make for: E doğru gitmek, yürümek
- Make out: Fark etmek, anlamak
- Make over: Biçimini değiştirmek, dönüştürmek
- Make sure: Emin olmak, sağlama almak
- Make up: Oluşturmak, uydurmak
- Make up: Oluşturmak, uydurmak
- Make up for: Telafi etmek
- Mark down: Ucuzlatmak, düşürmek
- Mark up: Pahalandırmak, yükseltmek
- Miss out: Atlamak
- Mistake for: Yanlış yapmak , yanılmak
- Mix up: Karıştırmak, yanılmak
- Nod off: Uyuklamak, pineklemek
- Open up: Söz açmak, açılmak
- Pan out: Sonuç vermek, başarmak
- Pass away: Vefat etmek, ölmek
- Pass on: İletmek, transfer etmek, aktarmak
- Pass over: Görmezden gelmek
- Pay back: Acısını çıkarmak, öcünü almak, geri ödemek
- Pay for: Ödemek, karşılığını ödemek
- Pay for: Bir şeyin parasını ödemek
- Pick out: Seçmek
- Pick up: Yerden kaldırmak, almak, kaldırmak
- Pick up: Toplamak, almak
- Pin down: Mecbur etmek, zorunlu kılmak
- Play back: Banttan çalmak, kayıttan dinlemek
- Play down: Önemsememek
- Play out: Tükenmek, bitirmek
- Play up: Vurgulamak, üzerinde durmak
- Point out: Belirtmek, işaret etmek, göstermek
- Pull down: Sağlığını bozmak, yok etmek
- Pull off: Başarmak, elde etmek
- Pull out: Çekip çıkarmak, dışarı çekmek
- Pull out of: Bırakmak, terk etmek
- Pull over: Arabayı kenara çekmek
- Pull through: Şifa bulmak, iyileşmek
- Pull up: Durmak, sağa çekmek
- Push on: İlerlemek
- Put across: Taşımak, iletmek, götürmek
- Put away: Kenara koymak, biriktirmek, kaldırmak
- Put back: Engel olmak, geciktirmek
- Put down: Rezil etmek, fırçalamak
- Put forward: Öne sürmek, iddia etmek
- Put in: Katmak, ilave etmek, eklemek
- Put in for: Ricada bulunmak
- Put off: Ertelemek
- Put on: Giymek, takmak
- Put on: Giymek, takmak
- Put out: Söndürmek
- Put out: Söndürmek
- Put out of: Dışında bırakmak, hariç bırakmak
- Put over: Ertelemek, tecil etmek
- Put pressure on: Baskı yapmak, sıkıştırmak
- Put through: Telefonu bağlamak, bağlamak
- Put through: Telefonu bağlamak, bağlamak
- Put up: Misafir etmek, ağırlamak
- Put up with: Katlanmak, dayanmak, tahammül etmek
- Related to: Ait , ile ilgili
- Rely on: Güvenmek, dayanmak
- Rip off: Kazıklamak, soymak
- Round off: Tamamlamak, sonunu iyi bitirmek
- Round up: Toplamak, kuşatmak
- Rule out: Kabul etmemek, çıkarmak, almamak
- Run down: Kötülemek, küçük düşürmek
- Run in: Uğramak
- Run off: Kaçmak, firar etmek
- Run on: Devam etmek, ilerlemek
- Run out: Bitirmek, tüketmek
- Run out: Bitirmek, tüketmek
- Run out of: Kalmamak , tükenmek
- Run over: Ezmek, üstünden geçmek
- Run through: Ayrıntılar üzerinde durmak
- Run up: Birden artmak, borcu artmak
- Run up against: Karşılaşmak
- See through: İç yüzünü anlamak
- See to: İlgilenmek, icabına bakmak
- Send for: Çağırtmak, getirtmek
- Send out: Yaymak, göndermek, yollamak
- Send up: Dalga geçmek, kafa bulmak
- Set about: Girişmek, koyulmak, başlamak
- Set back: Geciktirmek, engellemek
- Set in: Başlamak, girişmek, koyulmak
- Set off: Ateşlemek, başlatmak
- Set on: Saldırtmak
- Set out: Yola çıkmak, başlamak, koyulmak
- Set up: Kurmak, oluşturmak
- Show off: Gösteriş yapmak, hava atmak
- Show up: Ortaya çıkmak, ortaya koymak, yüz göstermek
- Sink in: Kafasına girmek, anlaşılmak
- Slip up: Hata yapmak, yanılmak, sürçmek
- Slow down: Yavaşlamak, yavaşlatmak
- Soak up: Sünger gibi emmek
- Sort out: Ayırmak, seçip ayırmak, sınıflandırmak
- Speak up: Sesini yükseltmek
- Stand by: Destek olmak, yardım etmek, askıya almak
- Stand in for: Yerine çalışmak, vekâlet etmek
- Stand out: Göze çarpmak, öne çıkmak
- Stand up to: Göğüs germek, karşı koymak
- Step down: İstifa etmek
- Step up: Artmak, çıkmak, yükselmek
- Stick up for: Desteklemek, savunmak
- Take after: Çekmek, benzemek
- Take away: Götürmek, alıp götürmek
- Take back: Sözünü geri almak
- Take care of: İlgilenmek, özen göstermek
- Take down: Not etmek, yazmak
- Take in: Anlamak
- Take into account: Dikkate almak, göz önüne almak
- Take leave of: Tatile gitmek, veda etmek
- Take off: Çıkarmak, havalanmak
- Take off: Havalanmak, kalkmak, çıkartmak
- Take on: İş almak, üslenmek
- Take out: Çıkmak, çıkarmak, yormak, çekmek.
- Take over: Devralmak, üstlenmek
- Take over: Devralmak, üstlenmek
- Take place: Vuku bulmak, olmak
- Take to: Götürmek, gitmek, çıkmak
- Take up: Meşgul olmak
- Talk over: Tartışmak, görüşmek
- Tell off: Azarlamak, Ağzının payını vermek
- Think over: Derin derin düşünmek
- Throw out: Dışarı atmak, çıkarmak
- Throw up: Kusmak, istifra etmek
- Tick off: Azarlamak, paylamak
- Tie in with: İle alakası olmak, ilgisi olmak
- Track down: Araştırmak, aramak
- Try on: Denemek (elbise), prova etmek
- Try on: Denemek
- Try out: Denemek
- Turn away: Kovmak, defetmek, geri çevirmek
- Turn back: Geri dönmek, gerilemek
- Turn down: Reddetmek, kabul etmemek
- Turn in: Geri teslim etmek
- Turn into: Dönüştürmek, dönüşmek
- Turn off: Kapatmak
- Turn off: Kapatmak
- Turn on: Açmak (radyo vs.), çevirmek
- Turn on: Açmak
- Turn out: Olmak, sonuçlanmak
- Turn over: Düşünüp taşınmak
- Turn up: Çıka gelmek, ortaya çıkmak
- Turn up: Çıka gelmek, ortaya çıkmak
- Turn upon: Saldırmak, bağlı olmak
- Use up: Harcamak, bitirmek, tüketmek
- Wait for: Beklemek
- Wait on: Hizmet etmek, servis yapmak
- Wait up: Yatmayıp beklemek
- Wake up: Uyanmak, uyandırmak
- Wake up: Uyanmak, uyandırmak
- Walk away: Çekip gitmek , ayrılmak
- Watch out: Dikkat etmek, dikkatli olmak
- Watch out: Dikkat etmek, dikkatli olmak
- Watch out for: Dikkat etmek, dikkatli olmak
- Wear off: Yavaş yavaş azalmak, aşındırmak
- Wear out: Eskitmek, yormak
- Win over: İkna etmek, dostluğunu kazanmak
- Wipe out: Yok etmek, silip temizlemek
- Work out: Çözmek (problem), çalışma yapmak
- Wrap up: Sarmak, sarıp sarmalamak
- Write down: Not almak
- Write off: Silmek (borç), iptal etmek
- Write up: Hikâyesini yazmak, kaleme almak
- Zonk out: Hemen uykuya dalmak